3.12.10



Ben buradan evli kadınlarla birlikte olan erkeklere bir soru sormak istiyorum...

Pardonda arkadaşınızın veya tanımadığınız x bir şahısın eşiyle yatıp kalkıp hatta bir gecede değil sürekliliğe bağlayıp böyle bir iki yüzlülükle nasıl oluyor da kalkıp tertemiz kızlar istiyor ve deeee onu da geçtim yarın evlendiğinizde eşinize perde bile açtırmıyorsunuz.

Ha bekarsındır sevgilin neyim vardır kişisel tercihindir.

Ama bu kişisel tercih falan değil. Burdan dümdüz bakınca -ki dümdüz bakmalıyız bu konuya bence- yapılan şey gayette toplumsal boyutta bir vakadır.

Hayır gerçekten anlamıyorum bunun mantığını hele bir açıklayın.

Ya kardeşim sen başkasına yaparken iyi eeeee...

Ya yapma ya da yaptığının arkasında dur değil mi. Hem iğreniyorsun o kadınlardan korkuyorsun karımda öyle yapar aldatır beni diye hem de devam ediyorsun bunu yapmaya.

Peki bana söyler misin senin yaptığın ikiyüzlülük değil mi ve de daha buraya yazamadığım bir sürü kötü sıfatı haketmiyor mu?




Beşiktaşşşş....





Neden her rastladığım kafadan kırık insanlar hep beşiktaşlı çıkıyor yaa....



25.11.10

Ben Mesela;




Ben mesela; bir şeyi beğenmişsem ve ya sevmişsem bütün tanıdık ve sevdiklerimin
müzikse notasını
renkse tonunu
insansa gözümdeki güzelliğini
sözse harflerini
beynine kazırım...
Sabırlar niyaz ediyorum onlara:)
Zaman zaman sabretmek zor olur sanırım keza ben zorlanırdım çünkü; kimse de bunu görmedim daha...

Ben birşeyi sevmişsem mesela onunla yatar onunla kalkarım. Mimiğim sözlerim herşeyimi benzetirim.
İşte bundan kaçar kaçanlar benden.
Boğarım çünkü.
 Alırım onu öyle teeee yukarlara çıkrsakartırım ki korkar birgün düşmekten. Oysa aslını korusa var ya eminim hep orada kalır. Önemsemeyecek kardeşim sevdiğim insan onun birtaraflarını kaldırmamı.
Önemserse korkar çünkü, ya da önemsesin de korkmasın yaşasın sadece hoşuna gidiyorsa gidiyordur; gitmiyorsa zaten çıkamaz oralara buralara...

Her neyse baktım bu günlerde kendime bir de ne göreyim.
Allahım her ne istersem isteyeyim hep "ben" ile başlayan iç ve dış sesler...
Bir insan bu dünya da yaşıyorsa sadece kendini düşünmek gibi bir lükse sahip değil bence. Tamam kendi kararlarını kendin alırsın ama, muhakak o kararların sadece seni bağlıyorsa rahatsındır. Eğer yaşıyorsak bu dünyada diğer insanları canlıları düşünmekle mükellefiz bence.

Şimdi efendim ben bu günlerde hep "ben" ile başlamaktan hoşlanmadığımı farkettim.
Kardeşim ben seviyorum topluluk yararını gözetmeyi. Ama o toplulukta varsa sevmediğim bir durum veya kimse hiç kimseyi önemsemem zırnıkta koklatmam ne sözümden ne özümden...

Karar verdim dua ederken, sabah kalkarken, akşam yatarken, birşeyi isterken en yakınlarımın bildiğim isteklerini de katacağım kendiminkilere. Kendime ister gibi isteyeceğim bunun bana mutluluk vereceğini hissediyorum...



24.11.10

İnsan ne kadar sabırlı olduğunu görmek istediğinde;

Çok sabırlı olduğunu görüyormuş...



Uzun zamandır ilk defa bu kadar biri hakkımda konuşurken utandım ve pişman oldum sanırım.

Her zaman yaptıklarının ardında durmasını bilen ben tek kelime dahi edemedim bugün.

Edemedim çünkü zamanında yapmış olduğum ve utanç duyduğum şeyi karakterimden, fikirlerimden ve benden ben dahi beklemezdim.

Ama, o zamanlar hayatımın başrolü, odak noktası karar mercii ve anlamı bunu talep eden kişi sanmıştım ve şimdi o kişiyi hayatımdan çıkmış..

O kişinin bir önemi en önemlisi şimdi bu utançta payı olsa dahi anlamı yok.

Zamanında karakterimden ve kişiliğimden kendi rızam dışında sırf kaybetme korkumdan dolayı yaptığım şey hatırlatılınca çok utandım.

Şimdi düşünüyorum neden yaptım?

Korkumdan diyorum!

Neden korktum?

Kaybetmekten!

Kaybetmekten korktuğun nerede şimdi?

Yok!

Var olsaydı ne olurdu birşey değişir miydi?

Hiçbir şey değişmezdi...

Yine utanırdım....


23.11.10




Böyle ortalığa saçılmış başıboş mermi kovanı gibiyim.

 Adli tıptan gelip beni poşetlerle götürüp hangi katilin silahından boşaldığımı bulmalarını istiyorum.





Bazı İnsanlar...




Bazı insanlar;

Zamanla samimiyetin artsa

Zamanla hakkındaki bilgilerin çoğalsa

Zamanla anıların fazlalaşsa 

Zamanla geçimişini öğrensen

Zamanla geleceğine tanık olsan da

O ilk an karşılaştığında duyduğun güvensizliğin yersiz olmadığını öğretiyormuş...



Hayat tecrübelerime bir çentik daha attım bugün...







22.11.10

Gördüm ki;





Gördüm ki hayatta;
En çok asanlar kesenler kaybetmekten korkarmış
Ve
En çok sessiz kalıp ölçüp biçip tartanlar
Bir bıçak gibi keskinmiş
Ve
Ardına bakmazmış...







21.11.10

Çalışmak ve Çalışmamak





Öncelikle geçmiş kurban bayramını kutluyorum herkesin...


Şimdi efendim yarın 9 günlük tatilden sonra ilk mesai günü. Belki başkaları çoktan başlamıştır işe ama, benim için ilk gün yarın...



Acaba sabah başımımı ağrıtsam yoksa çıktığım safari de bir kaplanın midesinden kartpostal mı atsam iş yerine bilemedim şimdi... İşe gitmektense geri kalan herşey daha kolay gibi gözümde benim...



İleride eğer bir körpecik oğlanla hayatımı birleştirme kararı alırsam şayet açık açık söylüyorum ahada buraya da yazıyorum kesinlikle evimin kadını çocuklarımın anası olmalıyım fazlası beni paklamaz o kadarı kafi...



Ne güzel iş yaaa evde yat öğlene kadar uyu :) sona kalk canın isterse evi temizle falan..



Ama işte o iş erkeklerin dilinden böyledir.
Kadın hep evde yatar kadın bir iş yapmaz hele birde evlendikten sonra kilo aldıysa ooooo yandı gülüm keten helvası...
 Ne kadar kolay değil mi bir tarafın diğer tarafın yaptığı herhangi bir işi küçümsemesi veya değersizleştirmesi.
Ulen bu ülkede sabahın köründe kalkıp kocasına kahvaltı hazırlayan sonra bebelerini uyandırıp onlara yemek yedirmeye çalışan sonra kendisi de hazırlanıp çocuklarını servise atarcasına aceleyle kendini de otobüs veya servisimsi toplu taşıma araçlarına ışınlayan o araçta uyku ihtiyacını gideren nice kadın.... Daha bu sabah ekşını bir de bunun akşamı var... Koşa koşa eve gidip kendini mutfağa atıp paralayıp sonra üstünü çıkaran.. durun daha bitmedi.. sofra hazırlaması, bulaşığı, çocuğun ödevi, kocanın egoları derken kurulu makine gibi yaşayan nice kadın var bu ülkede.. bunun bir de hafta sonu postası var ama ona girmiyim zaten anlayan anlamış anlamayana da bu kadarı kafidir...



Şimdi ey millet sorarım size erkek nerede???
Yanii erkek ne yapıyor???
Anam ben bu kadındır yuvayı yapan zihniyeti iflas etmeden o halkayı da takmam o imzayı da atmam..
Yeaakkkk yaaa... Ya evde otururum ya da çalışırım ben o kadar güçlü sağlam ve dayanıklı değilim yavrum..
daha doğrusu canım tatlı benim.. Zaten serde feministlik var.. Aile kurumu tehlikeye girer bu yapıdaki bir yuvada dişi bilecek her işi tarafı olmak zor gelir ha banamı zor orasını bilemicem.:) Muhtemelen bostan korkuluğu bir erkekse karşımdaki vercem ateşi başka yolu yok...



Neyse fazla uzatmadan demem o ki erkek vaya kadın ne olursak olalım ahkam kesmeden küçümsemeden ne için o dört duvar arasında yaşamaya karar verdiğimizi unutmayarak, o kararı almadan önce neler yaşadığımızı ne çok sevdiğimizi kulağımıza küpe yaparak saygı duyarak yaşayalım diyorum.. Ulen kavga edecek ne var -ha sonradan barışması güzel oliiii- diyorsanız bilemicim.. sadece birbiriinizin ellerini sımsıkı tutun yeter :)








19.11.10



Ey kadınlar lafım size;

Erkekler bize verilmiş birer nimet değillerdir..
Onlarda bizim gibi birer insan doğruları ve yanlışları ile.
İnsan söz konusuysa eğer kimse kimseden üstün değildir..